29 Mayıs 2013 Çarşamba

''Eda'nın Hediyeleri''

 
 
      Canım, bunları bloguna eklemeden edemedim. Kızımın en özel hediyeleriydi. El emeği göznuru var bunlarda.Hamileliğimin son günleriydi ve bu hediyelerin beni çok mutlu etmişti.  

      Bu çiçekli sepet çok işimi gördü. Eda'mın ve benim doğum sonrası ilaç ve malzemelerimizi içine koyduk.O ilk günlerin telaşı içindeyken etrafı oldukça derli toplu tuttu. Görselliğine diyecek söz yok.





 Bu da kapı süsümüz. Şimdi kızımın yatağını süslüyor.



Canım ya, kızımın ismini bile yazmış.


Ve de Eda'mın ısırmayı ve sallamayı sevdiği oyuncağı, yine yengesinden.



Ellerine sağlık, yengesi kızım için yapmış. Tekrar teşekkür ediyorum.

28 Mayıs 2013 Salı

Kumburgaz'da Hoş Bir Gün

      Hafta sonu yine piknikteydik.
      Kumburgaz Özel Eğitim Merkezi Komutanlığı'nda. Harika bir sosyal tesis kurmuşlar Askeri Personel için. Yaz kamplarının yapıldığı içinde aradığınız her şeyi bulabileceğiniz bir yer. Piknik alanı ve doğal manzarası ise harika. Bir yanda deniz bir yanda ağaçlar ve çiçekler bayıldım yine...

















Kumburgaz, İstanbul'un Avrupa  yakasında ve Marmara Denizi  kıyısında 1.892 hektarlık bir alanda kurulmuş, Büyükçekmece'ye bağlı bir beldedir. Doğal güzellikleri yeşili ve deniziyle daha çok tatil beldesi olarak geçmekte ve yazlık kültürünü taşımaktadır. Yolunuz düşerse güzel vakit geçirilebilecek bir yer tavsiye ederim.
 
Kumburgaz/Büyükçekmece
İSTANBUL
 
 

20 Mayıs 2013 Pazartesi

Akalan da Piknik

    Çatalca Akalan Köyü 
    Havaların ısınmasıyla beraber piknik sezonuda açıldı. Biz de bu güzel havaları değerlendirelim dedik. Akalan köyü çok şirin, yeşillikler arasında bir köy. Piknik için genişçe ayrılmış bir alanı var. Bol bol manzaranın tadını çıkarıp dinlendik.




 
 
Öyle tertemiz piknikleri sevmiyorum elin bir şeylere bulaşmalı illa. Mangal yakılırken bir yandan da salata yapılmalı ki keyfi çıksın. Sonra da güzel bir çay. Tabi tüm bunlardan sonra çevre de temiz bırakılmalı.
 
 
        Bir ara ormanın içinde gezintiye bile çıktık çok keyifliydi.
                 


Ağaçlardan vuran ışıklar o kadar güzel yansıyordu ki nereye bakacağını şaşırıyor insan. Bu ağacı sarmaşıklar sarmış çok güzel görünüyordu.
 



Herköşede ayrı bir güzellik.
 




 

Erik ağacı ve dalındaki erikler, tabi daha biraz büyümesi lazım. Yinede tadı güzeldi.
 

 Köyden ayrılırken köy çeşmesinden su doldurduk. Suyu da çok güzeldi Akalan'ın.  Ulaşımı İstanbul'a yaklaşık 40-50km diyebilirim. Doğayla başbaşa kalmak için ideal bir yer.


Akalan Köyü / Çatalca
 
İstanbul
 
 

19 Mayıs 2013 Pazar

Süslü Ojeler


       Ojeleri böyle süslemek kimin aklına gelir. İşte yaptığım sevimli ojelerim. Aslında yapalı epey oldu yine de paylaşmak istedim. Süslü ojelerimize bakarken biz çok eğlendik. ( Renk Aslının isteği üzerine rakı beyazı)
   




 
Fotoğraftan nasılyapıldığını farketmişsiniz. Ben tül kullandım tabi birde olamazsa olmaz kurdelelerim, minik yapışkan gülen yüzler. Sonrasındaki verdiği keyif çok güzeldi. Böyle sunumları seviyorum ne yapayım.
 
Bu ojelerle ilgili başka bir yazı daha yazacağım. Yakında görüşürüz
 
 
 

11 Mayıs 2013 Cumartesi

Kumaştan Oyuncak Yapımı


    Bu aralar kumaştan oyuncaklar epey bir ilgi görüyor. Sağlıklı ve yumuşak olduğu için annelerin tercihlerinde ilk sırada. Ben de kumaştan  yaptığım bir çıngırağı paylaşacağım bugün. Daha önce yaptığım Bez Pastasına koyduğum bir oyuncaktı bu. Bebeklerin dişi çok kaşındığı için hem dişlerini kaşımalarına yardım ediyor hem de sesi ve renkleri sayesinde dikkatlerini çekiyor. İşte benim diktiğim bez çıngırak oyuncak.



Çok eğlenerek yaptığım bir oyuncaktı. Makinenin zikzak dikişini kullandım süslemek için. Kumaşları gemi şeklini verecek şekilde kesip diktim, içini (pamuk - elyaf) doldurdum. Ses çıkarması için altın kutusuna keçi boynuzu çekirdeği (evde o an o vardı) koydum, boncukta olabilir yeterki birbirine değecek ve ses çıkaracak boşluk olsun.


Kumaştan (bezden) oyuncaklar bebekler için daha sağlıklıymış uzmanlar öyle diyor. (Bir zamanlar bez bebekler vardı ) Böyle birkaç basit şekille isteğinize göre yapabilirsiniz. Benim diktiklerim Eda ve Mete'nin minik ellerindeler şimdi.


Yapım aşamaları için buraya tıklayabilirsiniz.

10 Mayıs 2013 Cuma

YASTIK KILIFI


    Aslında başlığı takıntı diye atacaktım ama vazgeçtim. Geçenlerde English Home'den bir nevresim takımı aldım. Geçenlerde dediğime bakmayın neredeyse bir yıl olacak. Ancak hala kullanmadım çünkü yastık kılıfı yok. Yastık kılıfı yok diye epey uzunca bir süre dolabı bekledi. Artık dayanamadım bu hafta içi tüm yorgunluğuma rağmen oturdum diktim. English Home ürünlerinin renklerine bayılıyorum ancak öyle nevresimleri takın satmıyorlar hepsi ayrı ayrı parçalar. İşte ben alırkende yastık kılıfı kalmamıştı ben de nasılsa gelir diye bekledim. Baktım olmuyor ona bir şeyler uydurup kendim dikmeyekarar verdim. Takımı olmadan kulanamıyorum çünkü. Bu yüzden de başlığa takıntı yazacaktım. Şans bu ya aldığım çarşaf  king boyuymuş battal boydan da büyük bende o kenardaki fazlalığı kesip takımına uydurabileceğim bir yastık kılıfı diktim. Kendi orjinal kılıfına benzetmeye çalıştım.
    









 

    Yastık kılıfı dikmek çok kolay. Öyle usta terzi bilgilerine gerek yok. Kumaşı uygun boyutlarda kesip (50-70 cm oluyor) düz dikiyorsunuz. İçinede ayrıca yastığı tutsun siye parça ekliyorsunuz bu kadar. Tabi süslemeler size kalmış. Biraz kendi yorumunu katmanın zararı olmaz.
 
 

5 Mayıs 2013 Pazar

BÜYÜKADA /İSTANBUL

   
     Büyükada, İstanbul açıklarındaki adaların en büyüğüdür. Adaya yaptığımız gezinin fotoğraflarını paylaşacağım sizinle. Prens adaları olarak da biliniyormuş Büyükada. Tarihi ve doğal güzellikleriyle turistlerin uğrak noktalarından biri olduğundan mevsimin en güzel zamanlarında gezilmeli diye düşündük.

    Adaya ilk indiğimizde karşılaştığımız manzara bu. Turistlerin de çok ilgisini çektiği için bir hayli kalabalıktı.
 

 
    


Adada ulaşım fayton ve bisikletle sağlanıyor. İsterseniz bisiklet kiralayabiliyorsunuz yolu uzun bulanlar fayton da tercih edebiliyor. Seçim size kalmış. 
 



 Şimdi yol bayunca çektiğim güzel evlerin ve konakların resimleri var. Hepsine bayıldım. Eski evlerin işçiliği ve ahşap oymaları harikaydı.
 



 
Yemyeşil sokaklarda gezinirken  eski tarihi dokuyu hissediyorsunuz. Evler başka güzel sokaklar başka güzel.
 




 
Evlerin bahçeleride ayrı güzel tam şöyle kuş sesleri eşliğinde kafa dağıtma mekenları. Sanırım büyük bir kısmı yazlık olarak kullanılıyor. Sakin bir yaz geçirmek isteyenlerin tercihi olarak.
 
 
 






Resimde kaç kedi var?
 
 
İnanın ben de sayamadım. Bu bahçede sevimli kediler hep bir yerde toplanmış. Adada çok fazla kedi var yani hangi köşeye baksam bir kedi takıldı gözüme.
 
 
 
 
 
 
Eski bir kilise

 
Tepeye ulaştığımızda böyle bir manzarayla karşılaşıyoruz. Gerçekten de Türk Filimlerindeki sevgililerin koşuşturduğu yerlerden. Şöyle bir dinlenip manzaranın tadını çıkarmak için uygun bir yer buldunuz mu tamamdır. Çay bahçesi tarzı birkaç yer vardı, ancak sezon yeni açıldığı için çok düzenli değildi.
 



Adanın en yüksek tepesinde Aya Yorgi Kilisesi ve Aya Yorgi Manastırı bulunmaktadır.
 
Adaya gelirken planlamazı iyi yapın. Çünkü ulaşımı gerçekten düşünmeniz gerek. Bizim gezi önceden planlandığı için havanın durumu tamamen şansa kalmıştı. O gün denizi tamamen sis kaplayınca bazı hatlara vapur seferleri iptal edildi. Biz de Kabataş yerine Bostancı'dan döndük.   
 
ULAŞIM: Büyükada'ya İstanbul Şehir Hatları, İstanbul Deniz Otobüsleri  Mavi Marmara ve birkaç özel firma düzenli olarak sefer düzenlemektedir. Bostancı'dan kalkan motorlar yaklaşık 25 dakikada adaya varırken, Kabataş'tan kalkan vapurlar 1 saat 20 dakika, Kabataş'tan kalkan deniz otobüsleri yaklaşık 50 dakika, Kartal'dan kalkan motorlar ise yaklaşık 30 dakikada adaya varmaktadır. Büyükada'ya sefer yapan firmalar genelde yaz ve kış olarak 2 tarife kullanmaktadır. Bu seferlerin sıklığı da hafta içi ve hafta sonu günlerde değişmektedir. İlgili seferler tarifeler kullanılarak takip edilebilmektedir.
 
 
Adanın manzarası ve tarihi dokusu görülmeğe değer.
İstanbul'da gezilecek yerler listenizde olması gereken başka bir uğrak noktası:
 
BÜYÜKADA / İSTANBUL