25 Ağustos 2013 Pazar

ŞEMS-İ TEBRİZİ

     
   Mevlana'nın hayatındaki en dikkat çekici isim Şems-i Tebrizi. Birbirlerine olan derin sevgileri en yakınlarını bile kıskandırmış iki dost. Aşk'la buluşmuş Aşk'a gönül vermiş iki aşık. Çoğu kaynakta da Şems in Mevlana'nın asıl kimliğini oluşturmasındaki etkisinden bahseder. Şems'in hayatı ise  okuduklarımdan öğrendiğim kadarıyla bile büyüleyici. Konya sokaklarını tekrar solumak, o havayı hissetmek için bu kadarı bile yeterli...
  
   Mevlana ziyaretimizin ardından Şems-i Tebrizi Camii'ne gittik.  Şems'in kendisi ve hayatı gibi gayet mütevazi bir camii. Mevlana Türbesi'nin bulunduğu yere göre daha içeride kalıyor. Önünde kocaman bir park var insanların oturup dinlenebildiği.Oradaki ziyaretimiz süresince bizi de ağırladı  o park, suyuyla serinletti.


Camii girişi,
Fotoğrafı çekerken amca içeri giriyordu son anada dönünce onu da çekmiş oldum.
   

Şems-i Tebrizi ile ilgili bir açıklama
 


Cami'nin içi ve Şems Tebrizi'nin türbesi.
Gördüğüm diğer türbe camiilere oranla en sadesi burası.

 


Şems-i Tebrizi başlı başına bir dünya...  Okuyanlar bilirler kişiliğindeki dik başlılığı ve açık sözlülüğü. Kendiyle ilgili kurduğu cümlelerden de anlıyoruz sert bir mizaca sahip olduğunu. Mevlana'nın bir güneş gibi her yeri aydınlattığını söyler; oysa ben bir gece gibiyim der.Mevlana'nın engin hoşgörüsünü insan sevgisinin yanında o yanlışları söyler, doğruları savunur ve bunu yaparken bazen kırıcı olduğunu da bilir. 
Özellikle onlarala ilgili son okuduğum kitapta geçen cümle bize onun hakkında ipucu verebilir.
 
''Sevginin hak edenin hakkı olduğuna inanırım. Hak etmeyene sunulamayacak kadar değerlidir sevgi.''
 
Şems-i Tebrizi Camii / KONYA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder